Ekran kullanımının çocuklara etkisi

Teknolojinin gelişmesiyle birlikte “deneyimleyerek” öğrenme davranışını kazandığımız üç boyutlu yaşamdan; “oturarak hareketsiz” bir şekilde sadece görme ve işitme duyularımızı kullandığımız iki boyutlu yaşama doğru kayma gerçekleşmiştir.

Eskiden sokaklarda yakalamaca, kovalamaca, saklambaç gibi beden hareketlerinin de yoğun olduğu oyunlar oynanırken artık bütün bu aktivitelerin teknolojik aletlerin içine sığdırıldığı bir çağda yaşıyoruz. Her iki aktivite de çocukları mutlu eder ancak, ekran karşısında enerjilerini atma fırsatı bulamazlar.

Ekran kullanımı ve süresi arttıkça enerjisini dışa aktaramayan çocuklarda, boşaltılamayan enerjinin yarattığı stresin etkisiyle huzursuz davranışlar ve duygular görülmektedir.

Ekran; çocukların sürekli görsel ve işitsel duyularının yoğun bir şekilde uyarılmasına neden olmaktadır. Bilgisayar, tablet, cep telefonu gibi teknolojik aletler bizlerin birçok yararlı bilgiye kolayca ulaşmasını sağladığı gibi doğru, anlamlı ve sınırlı kullanılmadığı takdirde yaratacağı olumsuz sonuçları bir kez daha hatırlamakta fayda var;

  • Uzun süreli ekran başında kalmak huzursuz, kısa uykulara ya da uykuya geçişi bir türlü sağlayamamaya sebep olmaktadır.
  • Enerjisini anlamlı bir şekilde boşaltamayan çocuk, sürekli el-kol-bacak gibi vücut organlarını oynatma ihtiyacı duyar, bu durumun doğru bir şekilde yorumlanmaması çocukların  “yaramaz” ya da “hiperaktif” şeklinde etiketlenmesine yol açabilir.
  • Kimlik arayışında olan çocuklar ekrandaki takip ettikleri karakterlerle özdeşim kurarlar ve onların olumsuz yönlerini kendi benliklerine aktarmaya çok müsait duruma gelirler.
  • Ekranda geçirilen vakitler ailelerin birlikte geçirecekler kaliteli vaktin önüne geçer ve aile bağlarının zayıflamasına neden olur.
  • Özellikle 0-3 yaş arasındaki çocukların ekrana maruz kalması, hayal-gerçek gibi kavramları henüz ayırt edemedikleri için davranış ve duygu bozukluğuna yol açar. Ekranda gördükleri varlıkları gerçek sanmaları nedeniyle duygusal olarak baş edemedikleri korkular yaşayarak travmatize olabilirler.
  • Henüz fiziksel gelişimini tamamlamamış olan çocuklar hareketsiz bir şekilde ekran karşısında vakit geçirdikleri zaman çok daha az fiziksel tecrübelere sahip olurlar, bu durum da başta duruş bozukluğu gibi sorunlara neden olur.
  • Ekran; karşılıklı bir iletişim modelinden ziyade tek taraflı bir aktivite olduğu için çocuklar duygularını ve davranışlarını deneyimleme fırsatı bulamazlar ve sosyal iletişim becerileri zayıflar.
  • En önemlisi beyinin en hızlı geliştiği 0-6 yaş döneminde yoğun bir şekilde ekrana maruz kalan çocuklarda uyaranlara tepkisizlik, göz teması kurmama, sosyal ve duygusal ilişkilerden kaçınma, konuşmama, aşırı sallanma ve huzursuzluk gibi belirtiler görülür ve bu belirtiler kalıcı hale gelebilir.

 

Tükenmişlik Sendromu
Daha fazla bilgi