Hepimizin artık yakından tanıdığı ve tanımak zorunda olduğu, birçok seminere, kongreye, konferansa ve akademik çalışmalara konu olan; benim de onlardan bir tanesi olduğum Y kuşağını ben de bu yazımda Perakende sektörü içersinde ele almak istiyorum.
X kuşağı döneminde Perakendecilik; üretici ile tüketici arasında aracı bir köprü göreviyle yetinirken, her alanda artan rekabet 1980’li yıllardan itibaren Perakende sektöründe de hızla kendini göstermeye başlamıştır. Birçok Perakendeci kuruluş artık sadece hizmet vermenin yeterli olmadığının, güvene dayalı kaliteli hizmetin fark yaratacağının farkındadır. Bu sebeple kuruluşlar; kariyer hedeflerini Perakende sektöründe planlayan Y kuşağına ihtiyaç duymaktadır. Kuruluşların hızla artan bu ihtiyacı da yeni mezunlar için yeni çalışma alanları demektir.
Bu alanda kariyer yapmak isteyen Y kuşağı için Üniversitelerin İşletme temelli bölümleri, Meslek Yüksek Okulları’nın Pazarlama; Perakende Satış ve Mağaza Yönetimi gibi programları sektörün akademik ayağını oluşturmaktadır. Ancak insan ilişkilerinin yoğun bir şekilde kendini gösterdiği Perakendecilik sektöründe akademik birikimin yanı sıra kişisel gelişim son derece önem taşımaktadır. Y kuşağının temel özelliklerinden olan “girişimci yapıları” “sosyal ilişkilerde başarıları” “enerjileri” “kariyer hedefleri” Perakende sektörünün en önemli çalışan profilini oluşturmaktadır. Y kuşağı bu özelliklerinin yanı sıra “temel iletişim becerisi” “hedef odaklı problem çözme becerisi” “insan ve zaman yönetimi” “müşteri memnuniyeti” gibi kişisel gelişim konularında da sürekli kendini yenilemek ve geliştirmek mecburiyetindedir.
Peki, çalışan profilini kökten değiştirmeyi planlayan ve Y kuşağına her geçen gün daha fazla ihtiyaç duyan Perakende sektörünün zorlukları nelerdir? Perakende sektörü insan temelli, enerjisinin yüksek olduğu, hareketli bir yapıdır. Bu alanda kariyer planlaması yapan bireylerin stresle iyi başa çıkabiliyor olmaları gerekmektedir. İstenmeyen problemlerle karşılaşmamak adına analitik düşünce sistemiyle planlı ve öngörülü çalışma anlayışını benimsemelidirler. Aynı zamanda kısa ya da uzun süreli seyahatler, fazla mesailer gibi yoğun iş temposu içerisinde de olabileceklerini hesaba katmalıdırlar.
Dikkat edilmesi gerekilen bir diğer nokta ise Perakendeci kuruluşların köklü değişim süreçlerinin şu an hangi noktalarında yer aldıklarıdır. Bu süreci henüz tamamlamamış kuruluşlarda özellikle kariyer planlaması, performans yönetimi, motivasyon gibi süreçlerde X kuşağı ile Y kuşağı çatışmaları görülebilmektedir.
Değişim sürecinin sağlıklı bir şekilde tamamlandığı, 2 kuşağın ortak paydada buluştuğu bir sistemde Perakende sektörü Y kuşağının kendini rahat ifade edebildiği, enerjisini ve yaratıcılığını çalışma hayatıyla birleştirebildiği, fikir ve çözüm üretebildiği bir sektördür. Y kuşağının manevi doyumu maddi doyumdan daha ön planda tuttuğunu düşünürsek emeklerinin büyük karşılığını müşteri memnuniyeti gibi çok önemli, insana yönelik manevi doyum ile alan bir Y kuşağı; bu sektör için altın değerindedir.