Bu yazımda ileride bütün güzellikleriyle hatırlanacak okullu olmanın ilk haftalarında Anne-babaların ve çocukların karşılaşabileceği durumlardan ve bu durumlara yönelik temel ipuçlarından bahsedeceğim.
Okullu olmanın ilk haftaları bütün çocuklar için uyum sağlama aşamasıyla geçer. Uyum sağlama aşamasında hem sevgili çocuklar hem de siz anne-babalar duygusal ve davranışsal değişimler yaşamaktadır.
Okullu olmak yeni bir başlangıçtır ve yeni başlangıçlar her zaman içinde heyecan, mutluluk barındırırken bir parça kaygı, bir parça endişe, bir parça da merak barındırır. Bu yeni dünya çocuklarımızın birçoğunun ilk defa adım attığı bir dünyadır, birçoğu için de uzun bir yaz döneminden sonra içine girmek istemediği bir süreçtir. Öğrenciler bu güne kadar gününün çoğunluğunu ailesiyle, oyuncaklarıyla ve tanıdığı, yabancısı olmadığı yuvasında geçirirken şimdi ise bilmediği ve daha önce tanık olmadığı bir dünyanın içine girerler. İçinde bulundukları uyum süreci yaklaşık 3-5 hafta olmakla birlikte; çocuğun yapısına ve ailenin tutumuna bağlı olarak değişkenlik gösterebilir.
Bu süreç çocuklar için yeni bir başlangıç olduğu kadar aileler için de yeni bir başlangıçtır. Bazı zorluklar yaşanabilir ve çok normaldir. Belki de birçok anne evlatlarından doğduklarından beri ilk defa okul saatleri boyunca ayrılmış olacaktır. Çocukların gününün çoğunu öğretmenleriyle ve sınıf arkadaşlarıyla beraber geçirmesi ve aileden uzak kalması belki de hem aile hem çocuk için alışılması en zor kısımdır. Bu kısımda ailelerin olası yaşayabileceği endişe ve kaygı duygularının çocuklar tarafından çok hızlı bir şekilde fark edileceği, dahası çocukların kaygı ve korkularını tetikleyebileceği unutulmamalıdır. Kaygının ve korkunun yoğun yaşandığı durumlar çocukların uyum sağlama sürecini olumsuz etkileyecektir. Bu süreçte anne-babaların en önemli rolü güven verici olmaktır. Ailelerin okul, öğretmen ve arkadaş kavramlarına dair ne kadar güven verici mesajlar iletirse çocukların kaygı ve endişeleri o kadar azalacaktır. Kaygıları olan ebeveynin güven verme rolünü diğer ebeveyne devretmesini öneririm.
Çocukların içinde bulunduğu duygusal, davranışsal süreçlerin en iyi şekilde yönetilmesi en fazla üstünde durulması gerekilen konudur. Öncelikle onları çok iyi anlamanız, onlarla empati kurmanız bu süreci daha iyi yönetmenize yardımcı olacaktır. Bu yüzden merak ettikleri ve belki de cevaplarının kendilerine korku verecekleri soruları zihninizde canlandırmalısınız. Bu soruların bir kaçı aşağıdaki gibi olabilir.
- Okulda beni neler bekliyor?
- İhtiyaçlarımı nasıl karşılayacağım?
- Ben hep burada mı kalacağım?
- Beni okuldan ne zaman almaya gelecekler?
- Evde yaramazlık yaptığım için mi beni okula gönderiyorlar?
- Ben okuldayken annem, babam ne yapıyor acaba, annem kardeşimle daha çok mu vakit geçiriyor, artık onu daha çok mu seviyorlar?
- Ben buradayken anneme babama bir şey olur mu?
- Burada başıma kötü bir şey gelir mi?
- Her istediğimi yapabilir miyim?
Anne-babalara düşen görev; çocuklarının zorlandıkları noktaları onlarla konuşmak, onların duygularını anlamaya çalışmak ve bu duygularıyla ilgili onlara güven verici olmaktır.
Yazının son bölümünde anne-babaların ve çocukların uyum sürecini daha rahat bir şekilde geçirebilmeleri için temel ipuçları yer almaktadır.
- Kendi olumlu okul yaşamı deneyimlerinizden sohbet ortamı çerçevesinde bahsedin. Okul, öğretmenler ve okul arkadaşları ile ilgili olumlu mesajlar verin.
- Okul öncesi ve sonrası ev içindeki kurallarınızı net ve kararlı bir şekilde, nedenlerini çocuğunuza da anlatarak belirleyin ve kurallara sadık kalın. Sürekliliği olmayacak kuralların konulması, hiç kural konulmamasından daha olumsuz etki yaratacaktır.
- Okulun ilk günlerinde çocuğunuzdan okul, öğretmen, okul arkadaşları ile ilgili şikâyetler gelebilir. Bu şikâyetlere hazırlıklı olun ve şikâyetleri destekleyici mesajlardan uzak durun.
- “Seni okuldan ben alacağım” “seni şu saatte okuldan alacağım” “sen sınıftayken bahçede seni bekleyeceğim” gibi sizin tarafınızdan verilen sözleri muhakkak yerine getirin. Güven verici ebeveyn profilini destekleyen en sağlıklı davranış; verilen sözlerin tutulmasıdır. Eğer gün içindeki programınız net değil ise, herhangi bir söz vermemeye dikkat edin.
- Eğer sabahları çocuğunuzun hazırlanma süresi uzun sürüyor, kısa süreli krizler yaşıyorsanız, bu durumu da göz önünde bulundurarak sabah kalkış ve aksam yatış saatlerinizi ayarlayın.
- Sabah evden çıkışlarda herhangi bir aile bireyinin evde kalacağı ama kendisinin okula gideceği düşüncesi çocuğu huzursuz edebilir. Bu gibi durumlarda evden her birlikte çıkmak ve herkesin o güne ait bir işinin olduğu mesajının verilmesi fayda sağlayacaktır.
- Çocuğunuzun okulda gün içinde yaşanılan durumlarla ilgili rahat bir şekilde sizinle açık iletişim kurabilir hale gelmesini sağlayın. Okul yaşantısının, duygularının ve düşüncelerinin sizin için önemli olduğunun, her türlü durumla ilgili size gelebileceğinin, beraber bir çözüm yolu arayacağınızın mesajını verin.
Bütün bu destekleyici tutumlara rağmen yoğun bir şekilde okul korkusu yaşayan çocuklar için hızlı bir şekilde uzman desteği almakta fayda vardır.